Panplast Et-Süt Entegre Gıda Kompleksi

Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk Kooperatifçilik Yılı etkinlikleri kapsamında düzenlenen İzmir'deki panele katıldı


“Tarımda kalkınmanın anahtarı üretici kooperatifleridir”


2012 Kooperatifçilik Yılı etkinlikleri kapsamında düzenlenen “Kooperatif işletmeler daha güzel bir dünya kurar” panelinin konuşmacılarından biri Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk oldu. Panel, İzmir Ziraat Odası Başkanlığı, Bornova Belediyesi, İzmir Köy- Koop, İzmir Çiftçi Örgütleri Güç Birliği Platformu (Çiftçiplat) ve Üretici Gazetesi  tarafından 21 Aralık Dünya Kooperatifçilik Günü’nde düzenlendi. Panelde Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Başkanı Cahit Çetin, Köy Kalkınma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatifler Merkez Birliği (Köy-Koop) Başkanı Yakup Yıldız, Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı moderatörlüğünde kooperatifçiliği masaya yatırdı. Recep Konuk konuşmasında, “Bir üretici kooperatifi olarak bizim bölgemizde bizim üreticimizin ürettiği hiçbir ürünün tek gramının dahi işlenmeden bölge dışına çıkmasını istemiyoruz ve o hedefe ulaşana kadar da yatırımlarımız aralıksız devam edecek. Konya Şeker’in ana hedefi sürdürülebilir üretim” dedi.


İzmir Ziraat Odası Başkanlığı, Bornova Belediyesi, İzmir Köy Koop, İzmir Çiftçi Örgütleri Güç Birliği Platformu (Çiftçiplat) ve Üretici Gazetesi  tarafından düzenlenen panelde Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk da konuşma yaptı. “Kooperatif işletmeler daha güzel bir dünya kurar” adlı panel, 2012 Kooperatifçilik Yılı etkinlikleri kapsamında 21 Aralık Dünya Kooperatifçilik Günü’nde düzenlendi. Panelde Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Başkanı Cahit Çetin, Köy Kalkınma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatifler Merkez Birliği (Köy-Koop) Başkanı Yakup Yıldız, Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı moderatörlüğünde kooperatifçilik hakkında konuştu. Bu sene ilan edilen Kooperatifçilik Strateji Belgesi ve Eylem Planı’nın başarılı bir çalışma olduğunu belirten Recep Konuk, bu belgenin iyi uygulandığında Türkiye’nin kooperatifçilikte dev adımlarla ilerlemesini sağlayacağına inandığını belirtti. Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, konuşmasında bu belgenin yanı sıra Ticaret Bakanlığı’nın yayınladığı Dünyadaki Başarılı Kooperatifler Raporu’ndan bazı verilere de yer verdi.

Başarılı tüketici kooperatifine örnek  Küresel bir zincir market
Dünyanın en liberal ülkelerinde bile kooperatiflerin güçlü yapılarıyla ekonomide önemli rol oynadıkları ve faaliyet gösterdikleri alanlarda yüksek pazar paylarını vurgulayan Recep Konuk, 1950’li yıllardan beri Türkiye’de varlığını sürdüren küresel bir zincir marketin bir kooperatif şirketi olduğunu belirtti. Dinleyicilere Gottlieb Duttweiler ismini daha önce hiç duyup duymadıklarını soran Konuk; “İsviçre doğumlu bu beyefendinin ilginç bir hayat hikâyesi var. İsmini duymadığınız bu beyefendi, köyde doğmuş birisi. Ancak bizi onunla ilişkilendiren husus Kooperatifçi kimliğiyle küresel bir zincir marketin kurucusu olmasıdır. Duttweiler, üreticiden ürünün ucuz toplandığını ve perakendede tüketicinin ürüne pahalı ulaştığını tespit etmiş ve tüketici ile ürünü doğrudan buluşturacak bir organizasyon kurmaya karar vermiş. Beş seyyar satış kamyonu ve altı ürünle işe başlamış. Sonra ürün çeşidini arttırmış, araba sayısını da arttırmış ve 1941 yılında bu küresel bir zincir marketi 12 bölgesel kooperatife dönüştürerek, kooperatif çatısı altında üreticileri, tüketicileri ortak etmiş” diye konuştu.
Konuşmasında başka ülkeler kooperatifçiliği kalkınmanın önemli ve etkin bir aktörü olarak kullanırken Türkiye’nin bundan yeterince faydalanamadığının altını çizen Recep Konuk, şu ifadeleri kullandı;
 “Bütün dünyada görüyoruz tarımsal kalkınmada kooperatifçiliğin büyük bir önemi var. Türkiye’de de tarımsal kalkınmanın anahtarı üretici kooperatifi olacak. Kooperatifçiliğin temel işlerine baktığımızda sağladığı faydaları 7 başlık altında toplayabiliriz.
Bir, piyasa mekanizması içinde ortakların pazarlık gücünü arttırır. Yani ucuz girdi temin ederken, ürünü değerinden satar. İki, sermaye birikimini sürekli kılarak, küçük sermayelerin birleşmesini sağlayıp çeşitli ekonomik süreçlerde ortaklarının yer almasını sağlar ve bu işleviyle genel ekonomik büyümeye de katkı sağlarlar. Yani küçük sermayeleri birleştirerek üyelerin ihtiyacı olan girdileri üretir veya ürünlerin mamul madde haline gelmesini sağlayacak üretim tesislerini kurarak üreticilerin daha çok ve sürekli üretmesini sağlarken, katma değeri yüksek ürünler üretip ortaklarının refah seviyesini yükseltir, bu amaçla gerekirse pazarlama sürecine de dâhil olur. Yani hammaddeyi üretip, sanayisini ve pazarlamasını da yapar. Üç, üretim ve paylaşım sürecinde yer alarak ekonomik tıkanıklığın aşılmasını sağlar. Dört, pazarlık gücünü toplulaştırarak üyelerinin rekabet gücünü arttırır. Beş, piyasaların yapısını ve işleyişini düzenler. Altı, üretim için gerekli finansman ile makine ve ekipmanı üyeleri için ucuz temin eder. Yedi, üyelerinin yeniliklerden haberdar olmasını, yeni üretim teknik ve metotlarının üyelerince kullanılmasını sağlayarak verimliliği arttırır.”
Konya Şeker’in bir kooperatif iştiraki olduğunu belirten Recep Konuk, konuşmasını, “Konya Şeker olarak biz üretici ortaklarımıza yukarıda sıraladığım 7 faydayı sağlamayı temel amaç edindik. Bütün kararlarımızın temelini bu anlayış oluşturdu. Bizim son 12 yılda elde ettiğimiz başarının temeli de oradadır. Bizim en başta yaptığımız şey budur. Biz kooperatifçiliği ekonomik ve sosyal işlevleri açısından teoriden pratiğe taşıma gayesi ile işe başladık. Yani kitaplarda yazılanları sahada uygulamayı birinci önceliğimiz olarak belirledik. İkinci önceliğimiz ise, ekonomik faaliyetlerimizle, üretici ortaklarımıza karşı sorumluluklarımızı örtüştürmek oldu. Yani yaptığımız veya yapacağımız her yatırımın rantabl olmasına dikkat ederken bu yatırımların üretici ortaklarımızın tarımsal faaliyeti ile de doğrudan veya dolaylı, ancak mutlak surette ilgili olmasını amaçladık” diye sürdürdü.

“Konya’nın şekeriyle Karadeniz’in fındığını, Antep’in fıstığını harmanladık ve çikolata ürettik”


Konya Şeker olarak son 12 yılda tamamı özkaynaklarla 1,2 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirdiklerini belirten Recep Konuk açılan fabrika ve tesislerin amaçları ve üretici ortaklarına sağladığı katkılar hakkında bilgi verdi. Bugün 1,2 milyar dolarlık cirolarıyla Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşları arasında ilk 50’de yer aldıklarını anlatan Recep Konuk, konuşmasında şunları söyledi;
 “Yüzlerce yıldır bu topraklar üretiyor. Ürünü römorka yükleyip satmak, ya da çuvala kasaya doldurup satmak ne kadar bereketli bir yıl geçirilirse geçirilsin üreticinin refahtan pay almasını sağlamıyor. O ürünü mutlaka işlemek rafa gidene kadar sürecin içinde olmak gerekiyor. Olmadınız mı aslan payı hep başkalarına gidiyor. Mesela Konya Ovası yüzlerce yıldır buğday üretiyor, buğday üreticisinin ben zengin olduğunu görmedim, ancak tüccarın zengin olduğunu gördüm. Değirmencinin zengin olduğunu da gördüm. Ancak en çok makarnacıların, bisküvicilerin, değirmenciyi 5’i 10’a katlayacak kadar zengin olduğunu gördüm. Ege’ye has ürünlerde de böyledir, Karadeniz’e has olanlarda da böyledir. O nedenle biz bir karar verdik. Pancarı işleyip şeker üretmekle kalmayacağız, şekerin ana girdi olduğu her ürünü de üreteceğiz. Yani şekerden kazanılabilecek paranın tamamına üretimin ilk halkasındaki üreticiyi, pancar üreticisini ortak edeceğiz. Bizim şekerimizle Karadeniz’in fındığını, Antep’in fıstığını harmanladık ve çikolata ürettik. Şimdilik 45 ülkeye ihraç ediyoruz. Bu daha da artacak. Konya’nın buğdayını bisküvide gofrette kullanmaya başladık. Sizin, incirinizi, kuru üzümünüzü bisküvide, kekte kullanmaya başlayacağız. Özetin özeti şudur, biz bir üretici kooperatifi olarak bizim bölgemizde bizim üreticimizin ürettiği hiçbir ürünün tek gramının dahi işlenmeden bölge dışına çıkmasını istemiyoruz ve o hedefe ulaşana kadar da yatırımlarımız aralıksız devam edecek. Konya Şeker’in ana hedefi sürdürülebilir üretim.”
Konuşmasının sonunda tüm katılımcıların Dünya Kooperatifçilik Gününü kutlayan Recep Konuk, sözlerini şu ifadelerle tamamladı;
 “Dünya Kooperatifçilik yılı vesilesiyle bir adım atıldı. O belgede tespit edilememiş ve çözüm önerilmemiş meselemiz yok. Yani kâğıt üzerinde her şey tamam. Bundan sonra sizin ne dediğiniz, sizin, bizim ne yapacağımız, kooperatifçilik sistemine nasıl baktığımız önemli.
Omuz omuza verip bir şeyleri değiştirme irademiz eğer varsa gerisi teferruattan ibarettir.”