Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk "Konya’nın Hedefi Gıdanın Her Çeşidinde Türkiye’nin Bir Numarası Olmaktır"
Konya Şeker’in Meram’da devam eden ve tamamlandığında Dünya’nın en
büyük Et-Süt Entegre Tesisi ünvanına sahip olacak Gıda Kompleksinde
deneme üretimlerine başlandığını belirten Pankobirlik Genel Başkanı
Recep Konuk, Konya Şeker’in geldiği nokta itibarıyla ülke tarım
sektöründe lokomotif görevi üstlendiğini söyledi.
Tarım Fuarı için Türkiye’nin çeşitli illerinden Konya’ya gelen
Pankobirlik yöneticileriyle birlikte Panagro’nun Kaşınhanı Kampusunda
incelemelerde bulunan Recep Konuk, Tesiste marşa basıldığını,
tekerleğin dönmeye başladığını bundan sonra sıranın hızlanarak süratle
yol almaya geldiğini vurguladı. Süt ve Tereyağı çeşitlerinin Nisan
ayında tüketiciyle buluşacağını, diğer süt ürünü çeşitlerini de peyder
pey üreteceklerini ve Temmuz Ayı itibarıyla 100’den fazla ürün çeşidine
ulaşacaklarını belirten Konuk, “bu tesis hem Konya Şeker’in hem bölge
tarım sektörünün çıtasını birkaç kademe birden yukarıya taşıyacak.
Bölgedeki bitkisel üretim ağırlıklı gelir kompozisyonu köklü bir
değişikliğe uğrayacak. Konya ve çevresi en az bitkisel üretimdeki
ağırlığı kadar hayvansal üretimde de ağırlığa sahip olacak. Yani bölge
tarım sektörü dengesini bulacak. Birkaç yıl sonra Konya sadece
Türkiye’nin buğday ambarı diye tarif edilmeyecek, Türkiye’nin kileri
olarak tarif edilecek. Bir süre sonrada Dünya’ya gıda tedarik eden
merkezler arasında önemli ve ön sıralarda bir yere sahip olacak” dedi.
Tarımsal ürünü işlemeye yönelik her tesisin üreticide karşılık
bulduğunu, tarlanın bereketini arttırdığını, üretim ağını harekete
geçirdiğini vurgulayan Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, “mesela
biz Ham Yağ Fabrikası yatırımını başlattık, daha temelini atmadan,
üretici tohumunu tarlaya atmaya başladı. Sonuç üç sene önce 50 bin ton
ayçiçeği üreten Konya, 2012’de 175 bin ton üretimi gördü. Bu rakamın
2013’te 300 bin tonu aşması bekleniyor. Yem fabrikası yatırımını yaptık,
mısırın piyasa fiyatını regüle ettik, Konyalı üretici 6-7 sene önce
Türkiye’nin toplam mısır üretimi kadar mısırı sadece Konya’da üretmeye
başladı. İşin en enteresan yanı ise ayçiçeği, mısır, patates üretimi
artarken buğdayda arpada Konya ülke üretimindeki payını muhafaza etti.
Yani toprak bereketlendi. Ova bereketini üreticiye daha fazla sundu.
Şimdi benzer bir durum hayvancılıkta olacak. Konya daha çok süt
üretecek, daha çok et üretecek ve ürettiklerinde de bir kayıp
yaşamayacak. Buğday üretiminde de Türkiye’nin bir numarası olmaya devam
edecek, arpa, üretiminde de, şeker pancarı üretiminde de süt üretiminde
de besi üretiminde de. Bunu başarmak zorundayız. Bunu başarmak için
elimizde imkân var. Ürettiklerimizde kayıp yaşamadan yenilerini ve daha
çoğunu üretmezsek 2023 için tarım sektörünün önüne konulan 60 milyar
dolarlık tarımsal hasılayı 150 milyar dolara çıkarmamız da zaten
hayalden öteye geçmez” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin önümüzdeki 10 yılda tarımsal üretimini 2,5 kat artırmayı ve
dünyanın en büyük tarım ekonomileri arasında iki basamak ilerleyerek en
büyük tarımsal ürün üreticileri sıralamasında ilk beşin içinde yer
almayı hedeflediğini kaydeden Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk,
şunları söyledi;
“Türkiye’den daha çok tarımsal üretim yapan dünyada 6 tane ülke var.
Bunlar Çin, ABD, Hindistan, Brezilya, Japonya ve Endenozya. Yani on yıl
içinde bunlardan ikisini geride bırakmamız gerekiyor. Bırakabilir miyiz?
Elbette bırakırız, bırakacağız. Bu hedefler, laf olsun diye belirlenmiş
hedefler değil. Bu hedefler gerçekçi, ülkemizin potansiyeline yakışır
hedefler. Mesela Japonya bir adalar ülkesi. Coğrafyası son derece
elverişsiz. Toplam büyüklüğü Türkiye’nin hemen hemen yarısı. Yaklaşık
127 milyon nüfusu var. O Japonya’nın tarıma elverişli arazisi ise
Türkiye’nin tarım arazisinin beşte birinden daha az. Ama o Japonya
Türkiye’den daha çok tarımsal hasıla elde ediyor. Bu hepimizin üzerinde
düşünmesi gereken bir durumdur. Onlar ne yapıyor da 1 birim araziden
bizim aldığımızın 5 katından fazlasını alıyor. Ya da biz neleri
yapamıyoruz da onların 1 hektarda ürettiğini üretmek için 5 hektardan
fazla araziye ihtiyaç duyuyoruz. Konya Şeker olarak biri beş yapmak için
var gücümüzle çalışıyoruz.
Sadece bedenimizi değil aklımızı da
terletiyoruz. Yani mevcut üretimi ikiye üçe beşe katlamak için yapılması
gerekenleri yapmaya çalışıyoruz. 2023’e şunun şurasında 10 yıl kaldı
tarım arazilerimizin büyüklüğü değişmeyeceğine göre neleri değiştirip
üretimimizi iki buçuk katına çıkarırız biz ona çalışıyoruz. Yani aynı
araziden iki buçuk kat verim almak için Konya Şeker olarak üzerimize
düşeni, yapmamız gerekenleri yapmaya gayret ediyoruz. Arazi miktarı
sabitken üretimi arttırmanın yolu ne? İyi tohum, nitelikli gübre, doğru
sulama. Biz üçünde de varız ve yaptıklarımızla da yetinmiyoruz. Hep daha
iyisini, hep daha verimlisini üretmeye çalışıyoruz. Siz Konya Tarım
Fuarı için geldiniz. Gıda’nın başkenti olmaya aday Konya’da
gerçekleştirilen bu organizasyon, bu vizyona yakışır şekilde olmalı.
Yani buraya gelen her ziyaretçi köyüne, kasabasına döndüğünde yeni bir
şeyler söylemeli. Bu fuar ziyaretçilerine yeni bir vizyon kazandırmalı. O
nedenle bu fuarda eldekini, yıllarca var olanı sergilemek kadar,
kurduğunuz standa her yıl yeni ilaveler yapmak gerekir. Bizim Konya
Şeker olarak stand alanımız 11 yılda belki 3-5 kat büyümüştür, ancak o
stand alanında paylaştıklarımız, sergilediklerimiz her yıl katlanarak
artmıştır. Biz o fuara Allah’a şükür 11 yılın hiç birinde yeni bir şey
koymamazlık etmedik. Bu senede üreticiyle, sektörün takipçileriyle
paylaşacağımız yeni ürünlerimiz, yeniliklerimiz olacak. Biraz önce
söyledim, önümüzdeki Japonya’yı, Endonazya’yı geçip ilk beşte yer almak
için hektardan daha çok verim almamız gerekiyor. Bunu söylemek yetiyor
mu? Yetmiyor. Çare üretmek gerekiyor. Yani nitelikli, yüksek verimli
tohum üretmek gerekiyor. O tohumun gelişimini sağlayacak, bir tohumdan
alınanı ikiye üçe katlayacak, ürünün kalitesini, dolayısıyla da fiyatını
arttıracak gübreyi geliştirmek, üretmek gerekiyor. Mesela BETA bu sene 5
tane yeni tohum çeşidini üretici ile buluşturacak. Bunlardan ikisi
ayçiçeği tohumu, biri kanola, bir diğeri soya, bir diğeri de biber
tohumudur. Bu tohumlardan kanola tohumu Süzer ıslah edilmiş ilk milli
kanola çeşididir. Yani bizim ilkimize ve bizim toprak yapımıza has bir
çeşittir. Mesela yine iki ayçiçeği tohumundan biri üreticiye İç
Anadolu’nun uygun bölgelerinde üreticiye arpa ve bezelyeden sonra aynı
arazide ikinci ürün ekme imkânı sağlayacak bir çeşittir, diğeri ise
yüksek verimli, hastalıklara dayanıklı bir çeşittir.
Konya Şeker’in tarım fuarına katacağı, tarım fuarına gelen üreticiye
sunacağı ve tarımsal verimi arttırmaya yönelik tek yenilik tohumla
sınırlı değildir. Bu fuarda 4 yeni sıvı organomineral gübremizin daha
tanıtımını yapacağız. Geçtiğimiz yıl üreticiye sunduğumuz Biovin ve
Biovin Plus’tan sonra yeni sıvı organomineral gübre çeşitlerimiz, Biovin
MİKRO, Biovin BOR6, Biovin DEMİR2, Biovin ÇİNKO2’yi de sektöre
tanıtacağız. Bu ürünlerin hepsi birim alandan üreticinin daha çok ve
daha kaliteli tarımsal ürün alabilmesi için arazinin ve bitkinin
ihtiyacına göre özel olarak geliştirilmiş ürünlerdir. Tamamı sıvı
organomineral gübredir ve organik tarımda da kullanılabilir. Mesela
Biovin Mikro, çiçeklenme, dane bağlama ve meyve tutumunu destekleyen
zengin mikro besin maddeleri içeren bir ürün. BOR6, tuzlanmanın yüksek
olduğu, yüksek azotlu ve kireçli arazilerde üreticinin probleminin
çözümüne yardımcı olacak bir ürün. Arazinin bor eksikliğini giderecek bu
ürün, sebzelerde ve meyve ağaçlarında görülen, kök ve gövde çürümesini,
gövdedeki çatlamayı, zayıf çiçeklenmeyi ve ürünün şekil bozukluklarının
giderilmesini sağlayacak. Demir katkılı Biovin, sebze ve ağaçların
yapraklanmasını sağlayarak fotosentezi güçlendirecek ve verimi
arttıracak bir ürün.
Çinko katkılı biovin ise sebze ve meyve’de gövde ve
dal gelişimine destek olacak, yaprak ve meyvenin dökülmesini önleyecek.
İşin özü şu Konya Şeker Organik gübre tesisinde üreticinin karşısına
çıkan özel probleme özel çözümler üretmiştir. Bunun üreticiye faydası
olacak, ancak asıl fayda ülke tarım sektörünedir. Ülke ekonomisinedir.
Çünkü probleme özel çözümler üretmezseniz, verimi gram gram, ton ton
arttıracak çözümler üretmezseniz, sektörün meselelerini önemli önemsiz
diye ayırırsanız bu toprakların verebileceği 5 iken 1 ile yetinmek
zorunda kalırsınız. O nedenle bizim için, Konya Şeker için meselenin
büyüğü küçüğü yok. Üreticinin her meselesi, her problemi bizim için
önemlidir ve biz bahane değil çare üretiriz. Allah’a şükür Konya Şeker
son 10 yılda yaptıklarıyla bölge tarımını hareketlendirdi. Konya Şeker
lokomotif oldu, sektörü çekmeye başladı. Bu katar artık hızını aldı,
lokomotif de dünden daha güçlü ve inşallah 2023’te Türk tarımı bugüne
göre 2,5 kat büyüyecek. O büyümenin içinde bölgenin katkısı çok daha
büyük olacak. Konya tarımı daha hızlı koşacak, daha fazla büyüyecek.”