Panplast Et-Süt Entegre Gıda Kompleksi

Konya'yı Değiştiren Adam

Hayatı boyunca Mevlana'yı örnek aldı, ondan feyz aldı ve onun "Kum fırtınalarının önünde durulmaz, durursanız sizi gömer," sözünü rehber edindi. Sekiz yılda 12 fabrika kuran, Konya'yı ağaçlandıran, yaratıcı projeleriyle parmak ısırtan Recep Konuk, Konya'yı Mevlana'ya duyduğu inançla değiştiriyor.

Recep Konuk Edebiyat Fakültesi'ne girip, Urfa'ya heyecanlı bir öğretmen adayı olarak atandığında, birkaç yıl sonra Türkiye ekonomisini değiştireceğine dair en ufak bir fikri yoktu. Babadan çiftçiydi, ama onun ideali ülkeye ufku açık gençler kazandırmaktı, ta ki memleketi Çumra'ya atanana kadar. Çumra'ya atandıktan sonra, Milli Eğitim Müdürlüğü görevine atanması, onu ilçe halkıyla daha fazla kaynaştırdı.

Recep Konuk çok geçmeden -kendi tabiriyle- halkın teveccühleriyle Çumra Belediye Başkanı olduğunda, öğretmenlik hayatı çoktan geride kalmıştı. Bu arada yörenin en büyük çiftçisi, hatta Çumra'da vergi rekortmeni olmayı da başardı. Bir yandan da bölgenin tarım ürünlerinin pazar bulmasında ve tarımda teknolojik olanakların artırılmasına kafa yormaya başladı. Bu arada Konya'nın en önemli ürünü olan şeker pancarına özel ilgi gösterdi ve dünya şeker devleriyle iletişim kurdu.

Toprak Sevdalısı
Yabancı şirketleri, o zaman iddiasız bir kooperatiften öteye gidemeyen Konya Şeker Fabrikasıyla da irtibatlandırdı. Amacı bölgeye yeni fabrikaların kurulmasını sağlamaktı: "Ama daha sonra Konya Şeker'in o günkü yöneticilerinin sebebini bugün bile bilmediğim bir nedenle bu anlaşmadan vazgeçtiklerini öğrenince, o güne kadar çok ilgimin olmadığı şeker sektörüne girmeye karar verdim." 1999'da Konya Şeker'in sahibi olduğu kooperatifin yönetimine, aynı zamanda Türkiye'deki bütün şeker pancarı üreticilerinin örgütlendiği Pankobirlik'in başkanlığına getirildi. İlk önce eksi bakiyeli Konya Şeker'i kâra geçirdi, daha sonra da yeni açılımlarla sekiz yılda kırık dökük bir fabrikadan 12 fabrikanın doğmasını sağladı. Bunu yaparken önce kendi kaynağını yarattı, sonra da o kaynağı yatırıma dönüştürdü ve bunu hiçbir yerden kredi almadan yaptı.

Onun için toprak her şey demek: "Benim için toprak yaşamdan bir parça, topraksız, susuz, kalitesiz bir havanın olduğu bir dünya var olamaz." Recep Konuk bu yatırımları yaparken bir yandan da kendisini Konya'nın ağaçlandırılmasına adamış ve 3 milyon ağaç diktirmiş. Her hafta sonu ilk işi bu ağaçları kontrol etmek, kuruyan ağaçların bakımının yapılmasını sağlamak. Üstelik bunları yaparken de 'ben yapıyorum' diye kimsenin gözüne sokmaya çalışmamış, 12 fabrikasının sadece bir tanesinin temelini atmış, ağaçlandırmadan da Konyalılar dışında kimsenin haberi bile olmamış.

Gece Gündüz Çalıştı
Sekiz yıldır sadece gündüzleri değil gecelerini de çalışarak geçiren Konuk, Konyalılar tarafından o kadar çok seviliyor ki, gerek kooperatif yönetiminde gerekse Pankobirlik seçimlerinde karşısına aday bile çıkmıyor artık. Ancak o Konya'yla yetinmemekte kararlı: "Ben bu yatırımların tüm ülkeye yayılması gerektiğine inanıyorum. Ülkem bunu hak ediyor." Konuk kooperatif çatısının artık kendilerine küçük geldiğinden yola çıkarak, yakında holdingleşeceklerinin de sinyallerini veriyor: "İki kırık Ford'dan 12 Mercedes çıkardıysak, 12 Mercedes'den de bin tane helikopter çıkarabiliriz." Konuk'un en içerlediği şey ise, Türkiye insanının diğer ülkelerinin 10'da biri düzeyindeki milli geliri: "Bizim neyimiz eksik de, yaşam standardımız bu kadar düşük?"

MÜJGAN HALİS 09.ARALIK.2007/SABAH PAZAR

www.recepkonuk.com.tr